beş şehir

onur ünlü'nün mükemmel filmi.

ahmet hamdi tanpınar eseri.

kötü filmdi. açıkçası tansu biçer ve bülent emin yarar'ın performansının hatrına izledim. kedi karakteri bok gibiydi. küçük çocuğun hikayesi leş. aydın'ın hikayesi güzeldi bi. o da ilk bittiği yerde tamamen bitmeliydi. sırf ahmet kaya'nın beni vur şarkısını millete dinletmek için film yapılmış gibi. bu tarz farklı hikayelerden güzel bir film izlemek isterseniz şunu izleyin; (bkz: anlat istanbul)

onur ünlünün deneme yanılma filmlerinden biriydi

ahmet hamdi tanpınarın mükemmel denemesi. onur ünlünün de iyi bir filmi.

-sonra bir sabah seni gördüm. sonra bir sabah daha gördüm. sonra hep gördüm. -kedi de seni gördü. kedi seni çok seviyor biliyor musun? onunla takip ediyorduk seni. bazen izini kaybediyorduk ama onun bir sürü arkadaşı var. onlara soruyorduk. şevket

aşık adam sınanmaz kısmı her defasında ağlatmıştır.

gerçekten leş gibi cahilmişim şuraya beş şehir yazacaktım özür dilerim

gerçekten ilginç bi film. saçma karakterler barındırmakla beraber onur ünlü'nün kalitesinin altinda bir eser vermiş olması ilginç. (bkz: itirazım var). (bkz: şubat)

beş şehir, ahmet hamdi tanpınar'ın, hayatının tesadüfleri olan ankara, erzurum, konya, bursa, i̇stanbul şehirlerini anlattığı deneme türü eseridir. lys edebiyat sınavında bu şehirlerin hangileri olduğu sorulabilir. bilmek gerekir..

ah muhsin ünlü şiirlerini biraz karıştıranlar bu filmdeki "şevket" karakterinin onur ünlü'yü temsil ettiğini anlayabilirler. daha doğrusu ah mushin ünlü'yü..

ahmet hamdi tanpınar'ın kitabı,onur ünlü'nün filmi.

"sonra bir sabah seni gördüm. sonra bir sabah daha gördüm. sonra hep gördüm.." t: 2009 yapımı, "aşık adam sınanmaz." diyen onur ünlü filmi. iç karartan klasik bir ünlü yapımı olmasıyla beraber; anlamaktan ziyade hissetmek için izlenmesi gereken filmlerdendir. filmin ilk yarısında ünlü'nün diğer bir filmi olan polis'e nazire yapılması ayrıca hoştu. her bir karakterin sıradan gözüküp aslında çok da sıradan olmaması ve çeşitli badirelerle imtihan edilişleri de en azından benim için görülmeye değerdi. zira film bittikten sonra kendimi bir nebze de olsa bir şeylerden arınmış hissettim.. "çok yalnızım be dilek.. seninle arkadaş olabilir miyiz? istanbul gene iyiymiş. kalabalık falan ama orda insan içine karışıp kayboluyorsun. burda.. burda herkesi tanıyorum. ama kimseyle bir şey paylaşılmıyo'.." not: beni vur aroması filmin dokusuna fevkalade lezzet katmıştır. "oysa ben bu gece yüreğim elimde, sana bir sırrımı söylecektim. şu mermi içimi delmeseydi eğer, seni alıp götürecektim. beni vur, beni onlara verme. külümü al, uzak yollara savur. dağılsın dağlara, dağılsın bu sevdamız. ama sen ağlama dur.." - link

eğer mimar sinan'ı süleymaniye camii'nde caminin inşasını tamamen bitirdiği gün ziyaret edebilseydik gittiğimiz yer süleymaniye camii'si olmazdı gibi bir şey söyleyerek yaşadığımız ve değer verdiğimiz şeyleri o şey yapanın sahip olduğumuz şuur ve bilinç olduğunu söyleyen ahmet hamdi tanpınar denemesi.